Sigorta Shop'ta kendilerine önemli hedefler koyduklarını belirten, çocukluk aşkının Galatasaray olduğunu vurgulayan Derya, genç oyunculara tavsiye vermeyi ihmal etmedi. Aynı zamanda gerçek bir müze tutkunu olan başarılı isim, kişisel gelişime de çok önem verdiğini sözlerine ekledi. İşte gerçek bir sporsever olan Derya ile yaptığımız keyifli röportaj...
Yeşilyurt altyapısından yetişen ve uzun yıllardır başarıyla profesyonel kariyerini sürdüren Derya Çayırgan, adından sıkça söz ettiriyor. 2016 yılında TSYD Ankara Şubesi Dörtlü Voleybol Turnuvası'nda 'En İyi Libero' seçilen, son dönemde Galatasaray 'daki performansıyla tüm dikkatleri üzerine çeken tecrübeli isim, sporcu kimliğinin yanında kişisel gelişime de verdiği önemle ön plana çıkıyor. Voleybolun renkli simalarından olan, futbolu, kitap okumayı ve müze gezmeyi de çok seven Derya, bir gün yeniden Galatasaray forması giymek istediğini de FANATİK'e açıkladı. Sarı Kırmızılılar'dan ayrılık sürecinden Adana, Ankara macerasına, genç voleybolculara tavsiyelerinden, A Milli Takım ’a, kişisel gelişimden, Fatih Terim ve Ergin Ataman'a... İşte Derya ile yaptığımız keyifli röportaj...
Geçtiğimiz sezon cesur bir karar vererek Galatasaray'la sözleşmen bittikten sonra 1. Lig'e Çukurova Belediyespor'a gittin. Bu kararı alırken neler hissettin?
Radikal bir karardı benim için. Başta çok zorlandım. Bir alt lig olması, şehir... Kimler gelecek takıma? diye düşündüm. Fakat antrenör beni ikna etti. Çok fazla istişare ettik. Bana büyük bir sorumluluk verdi ve takım kaptanı yaptı. Sonuç güzeldi. Konuştuğumuz her şeyi başardık. Hedefimize ulaştık ve takımı Sultanlar Ligi'ne taşıdık. Zor bir yoldu ama başardım.
Çukurova'da seni Adana halkı ve taraftar çok sevdi. Orada takımın Sultanlar Ligi'ne çıkmasında büyük pay sahibi oldun. Neden devam etmedin?
Öncelikle Adana halkına burdan cok teşekkür ediyorum. Onlar beni, ben onları çok sevdim. Ankara'dan daha iyi bir teklif geldi, o yüzden Ankara'ya geldim. Ayrıca Adana cok güzel bir şehir. Muazzam günler yaşadım. Hele ki kebapları. (Gülüyor)
Yeni takımın Sigorta Shop'la yeniden Sultanlar Ligi'ndesin. Hem yeni sezon, hem de yeni takımın hakkında neler söylersin? Sigorta Shop'la yeni sezonda en büyük hedefiniz neler?
Sigorta Shop'un Sultanlar Ligi'ndeki ikinci yılı... Yeni bir yüz diyebiliriz. Şu an 1 ay oldu. Her şey yolunda. Takım arkadaşlarımla yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Uyumlu bir takımız. Çok fazla genç arkadaşım var. Onlara ablalık yapıyorum. Başkanımız Aydın beyi açıkçası çok takdir ediyorum. Tek başına kendi çabasıyla bu takımı kurmuş ve Sultanlar Ligi'ne çıkarmış. Hedefimiz ilk önce Play-Off'a kalmak. Sonra da tabii Avrupa kupalarına katılmak istiyoruz. Bu seneki formalarımızı da görmenizi isterim. Muazzam bir düşünceyle yapılmış 2 özel formamız var. Biri Cumhuriyetimizin 100. yılına özel Anıtkabir desenli kırmızı formamız. Diğeri ise mor formamız, 'Kadına şiddete hayır' formamız.
Voleybol Dünya Şampiyonası yaklaşıyor. Eski bir milli voleybolcu olarak turnuvada şansımızı nasıl görüyorsun? Şampiyonanın Türkiye'de düzenlenecek olması bizim için avantaj mı yoksa baskı mı yaratır?
Açıkçası heyecanlıyım. Kızlarımızı yürekten destekliyorum. En iyi yerde bitireceğimize eminim. Çok iyi oyunculara sahibiz. Tabii ki avantaj görüyorum. Bütün Türk halkı; desteği ve dualarıyla yanlarında. Onlar bunu hissediyor ve güç alıyorlar. Takımdaki yedinci oyuncu, taraftarlarımız.
Milli Takım'da seni en çok heyecanlandıran oyuncu kim veya kimler?
Kaptan Eda Erdem ve Zehra Güneş'i çok beğeniyorum. Bana iki oyuncu da inanılmaz güven veriyor. Pasörümüz Cansu, kendini inanılmaz geliştirdi. Onu da hayranlıkla izliyorum.
Sosyal hayatında yeni yerler keşfetmeyi ve kitap okumayı seven birisin. Genç sporcuların kişisel gelişimleri için bu tür aktivite ve hobiler sence ne kadar önemli?
Kitap okumayı çok seviyorum. Kültür gezileri, özellikle müze ve sergileri çok geziyorum. İstanbul'da ve Ankara'da gezmediğim yer kalmadı. Bütün müzeleri, sergi salonlarını gezdim. Bayılıyorum, çok mutlu oluyorum ve inanılmaz keyif alıyorum. Böyle yerleri gezmek beni kültürel bakımdan çok fazla dolduruyor. Çok fazla yeni bilgiler edindim. Muazzam bir zenginlik benim için. Genci, tecrübelisi herkes için çok önem arz ediyor. Gezdikçe paylaşımlar yapıyorum, çok mesaj alıyorum. İnsanlar seninle gezdik, çok şey öğrendik diyorlar. Bu beni çok mutlu ediyor, herkese dokunduğumu hissediyorum. Hatta beni Kültür Bakanı seçtiler. (Gülüyor)
Türk voleybolunun deneyimli isimlerinden biri olarak profesyonellik yolundaki gençlere neler tavsiye edersin?
Çok çalışmak, çok çalışmak, çok çalışmak. Ben, çok çalıştım. 26 sene oldu voleybola başlayalı. Hala ilk günkü gibi o heyecanla çok çalışıyorum. Çok tekrar ediyorum.
Galatasaray'la gönül bağın olduğunu biliyoruz. Bir gün yeniden seni Sarı-Kırmızılı formayla görebilir miyiz?
Çocukluk aşkım, en hassas noktam Galatasaray. İnşallah, neden olmasın?
Voleybol harici en sevdiğin spor dalı hangisi?
Futbolu çok seviyorum. Galatasaray'ın bütün maçlarına gittim. Tabii antrenmanıma ve maçıma gelmediği sürece. Basketbolu da çok severim, Anadolu Efes'in Avrupa maçlarını kaçırmamaya çalışıyorum.
Türkiye'de en başarılı bulduğun antrenörler kimler?
Fatih Terim ve Ergin Ataman.
En'leri
En sevdiği yemek: Kebap (Patlıcan kebabı)
En sevdiği tatlı: Baklava
En sevdiği filmler: Yeşil Yol ve Esaretin Bedeli
En sevdiği Türk dizisi: Asmalı Konak
En sevdiği müzik türleri: Sürekli değişiyor. Türk, yabancı... Tarkan çok dinlerim.
En sevdiği kitap: Zülfü Livaneli- Serand
En sevdiği şehir: İstanbul
En çok görmek istediği ülke: Japonya, Tokyo
En sevdiği renk: Kırmızı
En sevdiği oyuncu: George Clooney
YORUMLAR